Diğer İsimleri: Na.
Resmi İsmi: Sodyum.
Daha hızlı bilgi almak için uzmanımızla iletişime geçin 0216 411 99 77 .
Bu Testi Niçin Yaptıracaksınız?
Yazı İçeriği
- 1 Bu Testi Niçin Yaptıracaksınız?
- 2 Bu Testi Ne Zaman Yaptıracaksınız?
- 3 Bu Test İçin Gerekli Numune Nedir?
- 4 Bu Test İçin Hazırlık Gerekiyor Mu?
- 5 Sodyum Testinde Ne Test Edilir?
- 6 Test İçin Numune Toplama Nasıl Yapılır?
- 7 Kemik İliği Aspirasyonu ve Biyopsisinde Numune Kalitesini Yükseltmek İçin Herhangi Bir Hazırlık Yapılması Gerekir Mi?
- 8 Sık Sorulan Sorular
- 9 Nasıl Kullanılmaktadır?
- 10 Ne Zaman Talep Edilir?
- 11 Test Sonuçlarını Anlamı Nedir?
- 12 Öğrenmem Gereken Başka Detay Var Mı?
- 13 Diyetle Ne Kadar Tuz Tüketilmelidir?
- 14 Yüksek ya da Düşük Sodyum Düzeyleri Sebebiyle Risk Altında Olan Özel Bir Kesim Var Mıdır?
Bu test, sodyum konsantrasyonunuzun normal seviyede olup olmadığını tespit etmek, böbrek fonksiyonunu değerlendirmek, elektrolit dengesini değerlendirmek, akut ya da kronik hipernatreminin takibini gerçekleştirmek için talep edilir.
Bu Testi Ne Zaman Yaptıracaksınız?
Eğer vücudunuz susuz kaldı ise ya da herhangi bir ödem bulunuyorsa, yüksek ya da düşük kan basıncı mevcutsa ve bu tür kronik rahatsızlıkları izlemek istendiğinde sodyum testi yapılır.
Bu Test İçin Gerekli Numune Nedir?
Bu testte bir kol damarınızdan iğneyle alınan kan kullanılabildiği gibi kimi zaman idrar numunesi de kullanılabilmektedir.
Bu Test İçin Hazırlık Gerekiyor Mu?
Bu test için hastanın herhangi bir ön hazırlık yapmasına gerek yoktur.
Sodyum Testinde Ne Test Edilir?
Bu test ile kandaki sodyum düzeyi ölçülür. Sodyum, kas ve sinir fonksiyonları dahil normal bedensel süreçler için hayati öneme sahip minerallerden bir tanesidir.
Fakat çok fazla sodyum bulunması kan basıncı olasılığını arttırır. Pozitif elektrik yüklü bir molekül olan sodyum, hücrelerinizin normal fonksiyonlarını yerine getirmesi için ve vücut içindeki sıvının düzenlenmesi için yardımcı olan klor, potasyum ve bikarbonat benzeri elektrolitlerle birlikte fonksiyon görür.
Mesela terlediğimiz zaman elektrolit kaybederiz ve bunların yerine konulması gerekir. Sodyum, bütün vücut sıvılarında yer alır ve en yüksek konsantrasyonuna da hücre dışı sıvılarla kanda rastlanır.
Bu hücredışı sodyum ve bütün vücut sıvış böbreklerce düzenlenir.
Sodyumu çeşitli şekillerde temin ederiz. Diyetimizle, sofra tuzuyla, az bir miktarını da yiyeceklerimizle karşılarız. İnsanların çoğunluğu yeterince tuz tüketir.
Vücut, gerekli miktarı kullanır ve geri kalanı idrar yoluyla atılır. Böbreklerce de sodyum konsantrasyonu çok dar bir aralıkta tutulur.
Vücut bunu gerçekleştirmek için idrarla sodyum atılımını arttırabilen natriüretik peptidler ya da azaltabilen aldosteron hormonları üretme yoluna gider.
Yine su kayıplarını engelleyen bir hormon olan ADH (antidiüretik hormon) üretir. Susuzluk hissini kontrol eder.
Bütün bu kontrol sistemleri normal çalıştığında sorun yoktur. Fakat birinde oluşan bazı sorunlar ekseriyetle anormal kan sodyum düzeylerine neden olmaktadır.
Kandaki sodyum düzeyi değiştiği zaman vücudunuzun su içeriği de değişeceği için bazı sorunlar baş gösterir. Dehidratasyon ya da özellikle bacaklarda ödem ortaya çıkar.
Test İçin Numune Toplama Nasıl Yapılır?
Bu test için bir kol damarınızdan iğne yardımıyla kan alınır ve bu kan, numune olarak kullanılır. Bazı olgularda ise idrar numunesi de gerebilir. Bunun tespitini doktorunuz yapacaktır.
Kemik İliği Aspirasyonu ve Biyopsisinde Numune Kalitesini Yükseltmek İçin Herhangi Bir Hazırlık Yapılması Gerekir Mi?
Söz konusu test için herhangi bir ön hazırlık yapmaya gerek yoktur.
Sık Sorulan Sorular
Nasıl Kullanılmaktadır?
Kan sodyum testi, ödem, dehidratasyon ve bazı hastalıklarla alakalı hipernatremi ya da hiponatremiyi belirlemek için kullanılır.
Doktorunuz elektrolit dengesizliğini araştırma aşamasında diğer elektrolitlerle beraber bu testi de talep edebilir.
Akciğer, beyin, karaciğer, böbrek, kalp, böbrek üstü bezleri ya da tiroidi tutan hastalık ya da bozuklukların sodyum fazlalığına veya eksikliğine bağlı olup olmadığını belirleyebilmek için bu test talep edilebilir.
Yine elektrolit dengesizliği olduğu bilinen hastalarda tedavinin etkinliğini izlemek için kan sodyum testi talep edilir. Diüretikler gibi sodyum düzeylerini oluşuz etkileyebilen hastalarda da bu teste başvurulabilir.
Anormal kan sodyum düzeyine sahip hastalarda, dengesizliğin çok fazla sodyum kaybına ya da alımına bağlı olup olmadığını belirlemek için de sıklıkla idrar sodyum düzeyleri de test edilir.
Eğer hastadaki yüksek kan basıncının çok fazla tuz tüketiminden kaynaklı olup olmadığı anlanmak istendiğinde de idrarda sodyum analizi talep edilir.
Böbrek fonksiyon testleri anormal çıkan hastalarda da doktorlar tedaviyi yönlendirmeye yardımcı olmak için sıklıkla bu testi tercih etmektedir.
Ne Zaman Talep Edilir?
Sodyum testi hastaların çoğunluğunda rutin laboratuvar değerlendirmelerinin bir bölümü olarak talep edilir. Bir grup halinde istenen kan elektrolitlerden birisi de sodyum testidir.
Kalp yetmezliği, yüksek kan basıncı, karaciğer hastalığı ve böbrek hastalığı gibi belli bazı sorunların tedavisini takip etmek için genellikle elektrolit paneli ve temel metabolik paneller de tercih edilmektedir.
Çeşitli bulguların hastada baş göstermesi halinde sodyum testi talep edilir.
Eğer zihin bulanıklığı, zayıflama ve uyuşukluk gibi sodyum eksikliği kaynaklı bulgular oluşmuşsa ya da susuzluk hissi, idrar miktarında azalma, ajitasyon ve kas seğirmeleri gibi hipernatremi bulguları varsa sodyum testine müracaat edilir.
Test Sonuçlarını Anlamı Nedir?
Kişilerde düşük bir kan sodyum düzeyi sıklıkla çok fazla sodyum kaybı olduğunu gösterir. Su alımı ya da tutulumu ya da vücutta sıvı birikimi sonucu hiponatremi olduğu manasına gelir.
Eğer sodyum düzeyi hızlı biçimde düşerse kendinizi yorgun, güçsüz hissedersiniz. Daha da ağır olgular, zihin bulanıklığı, hatta komaya kadar varabilir.
Sodyum seviyeniz yavaş yavaş düşerse herhangi bir belirti hissetmeyebilirsiniz. Bu yüzden de herhangi bir hastalık belirtisi olmasa dahi sık sık sodyum düzeylerinin kontrol edilmesinde fayda vardır.
Nadiren de olsa yiyeceklerde yetersiz tuz olması, sıvılarda yeterince tuz bulunmaması durumlarına bağlı olarak hiponatremi olabilir.
Çoğunlukla ise sodyum kaybından kaynaklanır. İshal, addison hastalığı, diüretik alımı, aşırı terleme ya da böbrek hastalıkları sodyum kaybını arttırır.
Bazı olgularda ise su atışına bağlı olabilir. Kalp yetmezliği, çok fazla su tüketimi, siroz gibi. Beyin ve akciğeri ilgilendiren hastalıklar, birçok kanser tipi ve çeşitli ilaçlar vücudunuzun çok fazla ADH (antidiüretik hormon) üretmesine neden olabilir.
Buna bağlı olarak da vücudunuz çok fazla su tutarak hiponatremiye sebebiyet verir.
Eğer kan sodyum düzeyiniz yüksek çıkarsa yeterince sıvı almadığınız için vücudunuzun susuz kalması manasına gelir. Susuzluk hissi, mukoza kuruluğu, ajitasyon, şuursuz davranışlar, huzursuzluk, hatta düzeyler aşırı yükselirse kas kasılmaları, koma gibi bulgular ortaya çıkabilir.
Nadiren de olsa hipernatremi yeterince su alınmadan tuz tüketiminin artmasına, ADH üretimini görüldüğü bozukluğa ya da cushing sendromuna bağlı da gelişebilir.
Kimi zaman kan sodyum düzeyini kontrol etmek tek başına yetmeyebilir. Bununla birlikte idrar sodyum konsantrasyonunun de değerlendirilmesi gerekir.
Vücut, normalde fazla sodyum attığından kan düzeylerinin yüksekliği sebebiyle idrar düzeylerinde de yükselme meydana gelebilir.
Vücut çok fazla sodyum kaybederse de idrar sodyum düzeyleri yükselme yaşayabilir.
Bu durumda kan düzeyleri azalmış ya da normal olabilir. Eğer kan sodyum düzeyi yetersiz alıma bağlı olarak düştü ise idrar sodyum konsantrasyonu da düşecektir.
Eğer idrarda azalmış sodyum düzeyleri tespit edildi ise dehidratasyon, karaciğer hastalığı, nefrotik sendrom ya da konjestif kalp yetmezliği belirtisi olabilir.
Tam tersi olup idrar sodyum düzeylerinde artış varsa Addison hastalığı ya da diüretik kullanımına işaret edebilir. Sıklıkla sodyum düzeyleri diğer elektrolitlerle de bağlantılı değerlendirilip anyon açığını hesaplamak için ölçüşebilir.
Öğrenmem Gereken Başka Detay Var Mı?
Kortikosteroidler, anabolik steroidler, doğum kontrol hapları, laksatifler, ve öksürük ilaçları sodyum düzeylerinde artışa sebep olabilir. Karbamazepin, diüretikler ve trisiklik antidepresanlar sodyum düzeylerinde azalmaya sebep olabilir.
Diyetle Ne Kadar Tuz Tüketilmelidir?
Günlük ne kadar tuz tüketilmesi gerektiği hemen herkes tarafından merak edilmektedir. Erişkinler için günlük önerilen sodyum alımı 2400 mg’dan az olmasıdır. İnsanlar günlük diyetlerinde zaten yeteri miktarda sodyum aldıkları için önerilen sınırın üzerine çıkılmaması önemli bir detaydır.
Çorba, peynir, kraker ve turşu gibi işlendiği sırada tuz ilave edilen besinler diyetimizde tuz kaynakları olarak yerini alır. Yine diğer işlenmiş hazır besinlerde, restoranlardaki yemeklerde de tuz yeterli miktarda vardır.
Hipertansiyonu olan ya da sodyuma duyarlı kişiler için sodyum alımını kısıtlamak sağlık açısından belirgin etkiler ortaya çıkarmaktadır.
Hipertansiyonunuz olmasa dahi sağlıklı beslenme açısından sodyumun kısıtlanması kalp hastalığı gelişme riskini, yüksek kan basıncı sorunlarını azaltmaktadır.
Şunu unutmamak gerek ki; tuz alma duyusu sonradan kazanılmış ve geri dönüşü olan bir şeydir. Daha az tuz tükettikçe tuz tercihiniz azalacak, hatta bir süre sonra daha önceki tükettiğiniz miktar size çok tuzlu gelecektir.
Yüksek ya da Düşük Sodyum Düzeyleri Sebebiyle Risk Altında Olan Özel Bir Kesim Var Mıdır?
Belli olaylar sodyum düzeylerini değiştirebilir. Bu yüzden daha dikkatli olmakta fayda var.
Mesela diüretik kullanımı, dehidratasyon, cushing sendromu, nörolojik bozukluklar, kistik fibrozis, böbrek yetmezliği ya da hipotiroidizm olanların sodyum düzeyleri yükselebilir.
Aşırı terleme, ishal, yanıklar, kusma, böbrek hastalığı, addison hastalığı ya da konjestif kalp yetmezliği olanlarda kan sodyum düzeyi azalabilir.