Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu anlamına gelen AİDS, Acquired Immune Deficiency Syndrome kelimelerinin kısaltmasıdır.
AİDS Hastalığına HIV virüsü neden olmaktadır. Bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara ve kansere karşı savunmasız olduğu bu evrede insan hayatı ciddi tehdit altındadır.
Her HIV Pozitif hasta AIDS hastası değildir. AIDS hastalığı; HIV virüsü ile enfekte olan kişinin enfeksiyonlara ve kansere karşı savunmasız olduğu en riskli evredir.
AİDS hastalığının henüz kesin bir tedavi yöntemi bulunmamakla birlikte günümüzde erken teşhis sayesinde henüz AIDS evresine gelmemiş olan HIV Pozitif hastalar sürekli bir tedavi ile uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam edebilmekte hatta aile bile kurabilmektedir.
AİDS, korunmasız cinsel temas yoluyla, kan ve kan ürünleriyle ve de anneden bebeğe doğum yada emzirme yoluyla bulaşır. Virüs bulaştıktan sonra kişide belirtiler net olarak görülmeyebilir.
Virüs vücuda alındıktan sonra ilk 1-6 hafta içerisinde akut retroviral sendrom olarak da adlandırılan enfeksiyon tablosu gelişir. Görülen belirtiler ise çeşitli hastalıkların belirtileriyle karıştırılabilir. Bu belirtilere örnek olarak ateş , lenfadenopati, farenjit, deri döküntüleri, kas veya eklem ağrısı, ishal, baş
ağrısı, bulantı ve kusma, karaciğer ve dalak büyümesi olabilir. Akut dönemdeki bu belirti ve bulguları 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden kaybolur. Enfekte olan kişi akut enfeksiyon döneminden itibaren bulaştırıcıdır.
AİDS hastalığına karşı bir şüphe varsa test yaptırmak daha güvenilir sonuçlar almaya yardımcı olacaktır.
Yapılan test sonrasında kişinin virüs taşıyıp taşımadığı tespit edilir, erken tedavi imkanını sağlayan bu teşhis ile virüsün yayılması önlenir.
HIV virüsü vücudun CD4+ T lenfositlerine saldırarak bağışıklık sistemini baskılar. Vücudu enfeksiyonlara karşı savunmasız bırakan HIV, AİDS hastalığına neden olmaktadır. HIV virüsü vücudun doğal savunma gücünü zayıflatmakta ve normal koşullarda tedavi edilebilen hastalıkların, vücudun savunma gücünün yetersiz kalması sebebiyle tedavi edilememesine sebep olmaktadır.
HIV virüsü hastalığa neden olduğunda bazı belirtiler görülebilir.
Hastalık direk kendini göstermez. Hastalığın bazı evreleri vardır. Belirtiler bu evreler doğrultusunda görülür.
HIV testleri, kişinin HIV virüsü ile enfekte olup olmadığının tespit edilmesine yardımcı olan testlerdir. Virüs taşıyan kişiler uygulanan testler sayesinde tespit edilir.
Erken teşhis her zaman önem taşır. Erken teşhis sayesinde virüsün yayılması önlenir. Günümüzde HIV virüsünü taşıyan insanların aldıkları tedavi ile virüs yükünü kontrol altında tutulması sayesinde virüs nedeniyle hayatını kaybetmesi önlenebilir.
HIV infeksiyonu sadece erişkinleri değil, bebek, çocuk, genç, yaşlı demeden her yaş grubunu etkileyebilen bir hastalıktır. Günümüzde bulunan tedavi yöntemleri sayesinde, HIV pozitif hastaların neredeyse tamamında hayati risk hemen hemen ortadan kalkmış ve HIV infeksiyonu ölümcül hastalık olmaktan çıkıp, yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür.
AİDS TESTİ Nedir?
Yazı İçeriği
Kişiler HIV virüsü ile enfekte olup olmadıklarını anlamak amacıyla halk arasında genel tanımlama olarak AIDS testi olarak da bilinen aslında daha doğru tanımlamayla HIV testi yaptırabilirler, kısaca HIV testi AİDS şüphesi taşıyan kişilere uygulanan bir testtir.
Ancak HIV testi tek bir test değildir. HIV pozitif olup olmadığınızı yani HIV enfeksiyonu taşımadığınızı yada AIDS hastası olup olmadığınızı anlamak için şüpheli temastan sonra geçen süre referans alınarak farklı testler yapılmaktadır. Yapılabilen bu testleri kısaca özetlemeye çalışalım.
AIDS Testleri Nelerdir ve Hangi Aşamada Hangi Testi Yaptırmalıyım?
Bekleme Süresi | |
ELISA Testi | 6 – 12 hafta |
P24 Antijen Testi | 3 hafta sonra |
Dördüncü Jenerasyon Antijen ve Antikor testi | 3 hafta |
HIV PCR (RNA) Testi | 9 – 11 gün |
HIV Doğrulama Testi / HIV Western Blot Testi | Uygulanan testten 2 – 4 hafta sonra sonucun doğrulanması amacıyla uygulanır. |
1. ELİSA (Anti-HIV) Testi
HIV enfeksiyonu AİDS hastalığına neden olmaktadır. Enfeksiyonun tespiti için tarama ve tanı amacıyla en sık uygulanan antikor testi Anti-HIV testidir.
Anti-HIV testi en sık kullanılan, bilinen ve ilk sırada yer alan testtir. Anti-HIV testi sayesinde vücutta virüse karşı üretilen antikorlar tespit edilir.
Halk arasında ELIZA veya ELİSA olarak da adlandırılan bu işlem aslında bir test değildir. ELISA bir test değil metottur. ELISA ile HIV testi aslında birbirine eşdeğer değildir. Bağışıklık sistemimizin HIV virüsü ile karşılaştığında ürettiği antikorların tespiti için laboratuvarlarda ELISA metodunun kullanıldığı Anti-HIV testi uygulanmaktadır.
Bu test sayesinde vücutta virüse karşı antikor üretiminin olup olmadığı tespit edilir.
Kişinin vücuduna kan veya korunmasız cinsel yolla HIV virüsü girebilir. Virüs, HIV virüsünü taşıyan kişilerden taşımayan kişilere bulaşmaktadır.
Virüs vücuda girdikten 6-12 hafta sonra vücutta antikor gelişimi başlar. Virüsle mücadele etmesi için Anti-HIV antikorları geliştirilir.
Vücut, virüs vücuda girer girmez antikor geliştirmez. Bunun için belirli bir sürenin geçmesi gerekir. Evreler halinde vücudu etkisi altına alan virüs, vücutta kendini hemen belli etmez.
Bu nedenle AİDS şüphesi taşıyan kişiler şüpheli temastan hemen sonra test yaptırmak istediğinde net bir sonuç elde edemez.
AİDS Şüpheli Temastan Hemen Sonra Anti HIV Testi Yaptırmak Doğru Mudur?
AİDS, HIV virüsünün kan veya korunmasız cinsel yolla bulaşması sonucu yayılır. Kesin bir tedavi yönteminin olmadığı virüs AIDS aşamasına geldiğinde hayati risk oluşturur.
Şüpheli bir temasın hemen ardından test yaptırmak doğru ve net bir sonuç almaya yardımcı olmayacaktır.
Virüs evreler halinde yayılarak vücudu etkisi altına alır. Virüs ilerledikçe vücutta antikor gelişimi başlar. İlk evrede vücutta antikor gelişimi yoktur.
Bu nedenle şüpheli bir temasın hemen ardından test yaptırmak doğru sonuç almaya yardımcı olmayacaktır.
Yapılan testin sonucu negatif çıkacaktır. Kişi eğer AİDS hastasıyla korunmasız cinsel veya kan yoluyla temas ettiyse ve bu temasın ardından test yaptırıyorsa sonuç yine negatif çıkacaktır. Çıkan bu sonuca “yalancı negatif” adı verilmektedir.
HIV enfeksiyonu zamanla ilerler ve tedavi edilmeyen kişide AİDS hastalığına neden olabilir.
Test yaptırdıktan sonra negatif sonuç alan kişiler eğer şüpheli durumdaysa kendini korumaya almayı, virüsün yayılmasını önleyerek bir sonraki teste kadar beklemelidir.
2. Dördüncü Jenerasyon Antijen ve Antikor Testi
Şüpheli cinsel ilişki sonrasında veya kan nakli gibi durumlarda HIV testi yaptırılacaksa öncelikle daha erken evrede cevap alabileceğimiz Dördüncü Jenerasyon Antijen ve Antikor testi yada diğer ismiyle HIV Combo testi yaptırılmalıdır.
HIV erken tanı testi olan bu testte HIV virüsünü işaret eden P24 antijenle birlikte HIV antikorları aynı test içinde çalışılır. Kısaca aynı anda hem antijen hem de antikor tarayabildiğimiz bir testtir. Bu özelliğiyle antikordan daha önce oluşan antijeni tayin ederek daha erken bir sürede bulaştan 21 gün sonrasında sonuç alabiliriz.
P24, HIV virüsüne özgü bir proteindir. Titizlikle çalışılmış testlerde eğer sonuç pozitifse kişide HIV virüsü tespit edilmiş olabilir ancak hastaya HIV pozitif tanısı konulması için mutlaka doğrulama testi yapılmalıdır, doğrulama testi yapılmayan hasta HIV pozitif kabul edilmez.
Kişiye virüs bulaşmışsa P24 testi ile ortalama 15 gün ile 21 gün arasında pozitif sonuç alınabilir.
Anti-HIV antikorları ise yaklaşık 3 hafta ile 8 hafta arasında kanda pozitif olur.
Uygulanan Anti-HIV testinden sağlıklı sonuç elde edilmek isteniyorsa şüpheli temasın ardından 3 ay beklenmesi ideal kabul edilir. 3 aydan önce uygulanan testin sonucu negatif olabilir. Negatif sonuç ise kişinin virüs taşımadığı anlamına gelmez. Güvenilir ve doğru sonuç için 3 ay beklemek gerekir. 3 ayın sonunda Anti-HIV testinin sonucu pozitif çıkmışsa test tekrar uygulanır.
Eğer test sonucu yine pozitif çıkmışsa bu defa yalancı pozitif durumunun olmaması için Western Blot Testi uygulanır.
3. Western Blot Testi
Altın Standart Testi olarak da kabul edilen bu test antikor tespit etmeye yardımcı olur. GP41, GP120, GP160, P18, P24, P31, P40, P65, P55/51 HIV antijenleridir. Western Blot Testi ise bu antijenlere karşı oluşan antikorları tespit etmeye yardımcı olur.
Test sayesinde doğru sonuç elde edilir.
ELISA tekniğiyle çalışılan Anti-HIV testi, kanda HIV karşıtı antikorun olup olmadığını ifade eder. Western Blot Testi ise enfeksiyon bulunan kişinin vücudunda virüsün hangi bölümüne karşı antikor oluştuğu da tespit edilmektedir.
Vücut, ilk dönemlerinde virüsün küçük bir kısmına karşı antikor geliştirir. Anti-HIV testi veya P24 testi pozitif çıkmış kişilere Western Blot Testi uygulanmadan kesin rapor verilmelidir.
4. HIV RNA PCR Testi
Test fiyatları arasında pahalı kabul edilse de HIV RNA PCR Testi, HIV tanısında en erken ve sağlıklı bilgiyi vermektedir.
Uygulanan bu test sayesinde virüsün genetik yapısı ölçülebilir. Vücutta henüz antikor oluşmadan bu test sayesinde enfeksiyon tespiti yapılabilir.
Şüpheli temasın ardından yaklaşık 10 gün sonra kanda enfeksiyon tespiti yapılabilir.
28 günün ardından uygulanan PCR testinin kanda enfeksiyon yakalama oranı %98 üzerine çıkmaktadır.
Özetle söylemek gerekirse;
- HIV RNA testinde 10 günde pozitif sonuç öğrenilebilir. Eğer birinci aydan sonra test yapılırsa %100’e yakın net sonuç elde edilir.
- P24 testi erken AIDS ve HIV tanısı için şüpheli temastan 3 hafta sonra yaptırılmalıdır. Eğer sonuç negatif çıkarsa sorun yok demektir. Net bir sonuç için Western Blot Testi uygulanabilir.
- Şüpheli temastan sonra ilk 3 ay içinde Anti-HIV baktırmak güvenilir değildir. Test sonucunun yalancı negatif çıkması muhtemeldir.
- Dünya Sağlık Örgütü, test sonucu negatif çıksa dahi şüpheli temas sonrasında 6 ayda bir test yaptırmak gerektiğini söylemektedir. P24 ve HIV RNA testi negatif çıksa dahi 6 ayda bir Anti-HIV baktırmak sağlıklı olacaktır.
Erken Tanı İçin AİDS Testi Neden Önemli?
HIV enfeksiyonu alan kişiler ilk zamanlarda bazı hastalıklarla benzer belirtiler gösterir.
Grip, nezle, kansızlık, ateş, ishal gibi hastalıklar bunlardan bazılarıdır. Bu belirtiler AİDS’e özgü değildir. Bu nedenle diğer hastalıklarla karıştırılabilir.
Virüs kaptığını anlamayan kişiler hem kendi sağlığını riske atar hem de virüsün bulaşmasına neden olur.
Virüsle mücadele etmek, virüsün yayılma hızını kontrol altına almak için şüpheli temasta bulunan her birey mutlaka test yaptırmalıdır.
Bu makale tıbbi tavsiye olarak yorumlanmamalıdır. Sağlıklı yaşam rutininizde herhangi bir değişiklik yapmadan önce lütfen doktorunuzla görüşün.
Kaynaklar
HIV/AIDS TANI TEDAVİ REHBERİ 2019, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı Yayın No: 1133
WHO (Dünya Sağlık Örgütü), HIV, viral hepatit ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar hakkında küresel ilerleme raporu, 2021