Farklı kaynaklarda aPTT, APTT ve Aktive Edilmiş Parsiyel Tromboplastin Zamanı olarak da geçen, sık bilinen adı ise Parsiyel Tromboplastin Zamanı olarak geçmektedir.
PTT Genel Bakış
Yazı İçeriği
- 1 PTT Genel Bakış
- 2 Test Neden Yapılır?
- 3 Test Ne Zaman Yapılır?
- 4 Test İçin Hangi Numuneler Alınır?
- 5 Test Ön Hazırlık Gerektirir Mi?
- 6 Neyi Test Ediyoruz?
- 7 PTT Testi İçin Gereken Numuneler Nelerdir?
- 8 Alınan Numunelerin Kalitesi Test Edilir Mi?
- 9 En Sık Sorulan Sorular
- 10 Numune Nasıl ve Ne Zaman Kullanılır?
- 11 PTT Testi Hangi Durumlarda Gereklidir?
- 12 Yapılan Testlerin Sonucu Ne Anlama Gelmektedir?
- 13 Bilmem Gereken Farklı Konular Var Mı?
- 14 Heparin Tedavi Süreci İçin PTT Şart Mıdır?
- 15 Herkes PTT Testi Yaptırmalı Mıdır?
- 16 PTT Testi Sonucu Nasıl İstenen Düzeye Getirilir?
Test Neden Yapılır?
Vücutta oluşan kanama ya da trombotik olayların ya da kan pıhtılaştırıcı ilaç kullanan kişilerde, (örneğin standart heparin gibi) tedavi sürecini izlemek ve kontrol etmek için yapılır.
Test Ne Zaman Yapılır?
Kaynağı belli olmayan bir kanama durumu varsa, heparin antikoagülan yani kan pıhtılaştırmayı geciktiren ilaç kullanıyorsanız ya da herhangi bir cerrahi işlem öncesinde PTT testi yapılabilir.
Test İçin Hangi Numuneler Alınır?
PTT için, koldaki toplardamardan alınan bir örnek yeterlidir.
Test Ön Hazırlık Gerektirir Mi?
PTT testi için herhangi bir hazırlık yapılmasına gerek yoktur.
Neyi Test Ediyoruz?
PTT testinde, en basit halinde açıklamak gerekirse, kimyasallar olan bir ortama kan plazması ilave edildiğinde, oluşacak pıhtılaşma için geçen zaman ölçülür. Söz gelimi, pıhtılaşmanın uzun sürdüğü gözlemlenen kişilerde PTT’nin uzamış olduğu söylenebilir.
Parsiyel tromboplastin zamanı testi, kan pıhtılaşma zincirindeki içsel ve ortak yolakların geçerliği ölçülmektedir.
Vücut mekanizması, kişilerde olası kanamaların başlaması halinde, kan pıhtıları oluşturmak için pıhtılaşma süreçlerinden yararlanıp, kan damarlarını bu kanamalardan uzak tutar.
Daha fazla kan kaybının yaşanmaması için ve yaralı bölgenin kendini onarması için zaman tanır.
Bu süreçte aktif şekilde rol oynayan organ olan karaciğer, pıhtılaşma faktörlerini üretmektedir.
Karaciğer tarafından üretilen proteinler, içsel ya da dışsal yolaklar boyunca aktifleşirler.
Daha sonra bu farklı kaynaklardan gelen proteinler, ortak bir kan pıhtısı oluşturur ve görevlerini tamamlamış olur.
Bu sürecin yardımcıları(pıhtılaşma zinciri) uygun işlevlerde zamanında müdahale etmelidir. Aynı zamanda kanı pıhtılaştırmaya yetecek miktarda olmalıdır.
Fakat doğal nedenlerden dolayı ya da sonradan oluşan komplikasyonlara bağlı olarak faktörler işlevlerini yerine getirmiyorsa, aşırı pıhtı oluşumu ya da stabil pıhtı oluşumu engellenebilir.
PTT Testi İçin Gereken Numuneler Nelerdir?
Kol toplardamarından alınan bir kan örneği kullanılır.
Alınan Numunelerin Kalitesi Test Edilir Mi?
Teste verilen kan örneği için bir hazırlık yapmaya gerek yoktur. Sonuçları etkileyebileceği için kan örneği vermeden önce yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerekmektedir.
En Sık Sorulan Sorular
Numune Nasıl ve Ne Zaman Kullanılır?
Kişilerde kaynağı belli olmayan kanamalarda ya da pıhtılaşma sorunlarında PTT(Parsiyel Tromboplastin Zamanı) testi ve PT testi birlikte istenir.
PT(Protrombin Zamanı) testi ise, pıhtılaşma sürecinin içsel ve dışsal yolaklarını değerlendiren bir testtir. Dolayısıyla kanama ve trombotik ataklarda bu iki testin bir arada yapılması önerilir.
Aynı zamanda hamilelik döneminde, belli aylardan sonra gerçekleşen düşük nedenlerinde, PT testi istenir.
Bu test sayesinde araştırmalar hız kazanır.
Bunun yanı sıra, PTT ve PT testleri, cerrahi müdahalelerden önce kanama ataklarına meyili ölçmek için kullanılır ve sürecin daha doğru atlatılmasını sağlamaktadır.
Parsiyel Tromboplastin Zamanı uzaması nedeni, kanın pıhtılaşmasını geciktiren ilaçlara(antikoagülan) bağlı değilse, ya da pıhtılaşmış kan örneği gibi analiz öncesi sorunlar PTT izlenmesine yol açar.
Bunun yanı sıra, heparin kontaminasyonu varsa, olası pıhtılaşma durumları için de PTT testi takip edilir.
Hastanın kanındaki plazma, diğer plazma örnekleriyle yani; kan pıhtılaşma faktörleri olması gereken düzeyde olan kan örneklerinin bir karışımı ile karşılaştırılır.
Bu örnek plazmalarla karşılaştırma sonucunda, hastada eksik olan faktörlerin tespit edilerek PTT sonucunun normale dönebilir.
Yani normal zaman aralığında pıhtılaşma değerini sağlayacak faktörlerin sağlanması gerekmektedir.
Fraksiyonlanmamış yani standart, kanın pıhtılaşmasını geciktiren ilaç kullanımı(heparin antikoagülan)olan tedavilerde de PTT istenir.
Heparin, tromboemboliyi engelleyen ve damardan verilen bir ilaçtır.
Tedavi sürecinde kullanılması halinde, hastanın mutlaka yakından gözlenmesi gerekmektedir.
Eğer bu ilaç hastaya çok fazla verilirse kanama durdurulamayabilir, az verilmesi halinde ise kan çok az pıhtılaşır.
Farklı durumlarda heparin ile uyarılan trombositopeni komplikasyonunda hastanın trombosit sayısını düşürebilmektedir.
Trombositopeni oluştuğunda, ek olarak argatroban ya da hirudin gibi başka antikoagülanlar verilebilir. Bu tedavileri takip etmek için PTT testi uygulanır.
PTT olması gereken düzeye inmezse, kanın daha fazla pıhtılaşmasını sağlamak için ekstra test yapılır. Bu şekilde de düzelmezse, uzamış PTT farklı bir inhibitöre bağlı olabilir.
PTT testi, kanın pıhtılaşmasını geciktiren ilaçları doğrudan ölçmediği gibi, kan pıhtılaşması üzerindeki doğrudan ya da dolaylı etklilerini ölçmekte kullanılır.
PTT Testi Hangi Durumlarda Gereklidir?
Hastanın sahip olduğu pek çok farklı komplikasyon PTT testi yapılmasını gerektirebilir.
Kaynağı açıklanamayan kanamalar ve morarmalarda, kronik karaciğer hastalığı, tromboemboli ya da faktörlerin hızla tükendiği kanama ve pıhtılaşma gibi bir akut hastalık ile beraber geldiğinde PT ile beraber istenir.
Hastada yinelenen düşük faktörler ya da trombotik bir olay lupus antikoagülanı için antikorların değerlendirilmesinin bir parçası olarak PTT testi istenir.
Hasta IV heparin ya da heparin antikoagülanları(kanın pıhtılaşmasını geciktiren ilaç) tedavisi görüyorsa, antikoagülanların seyrini takip etmek için PTT istenir.
Hasta heparin tedavisinin sonrasında uzun süreli coumadin tedavisine alınmışsa hasta takip edilmek amacı ile PTT ve PT testleri takip altına alınır.
Tüm bu olasılıkların yanı sıra, hastanın tıbbi geçmişinde yüksek dozlarda kanama olduğu biliniyorsa, cerrahi müdahaleler öncesinde PTT testi istenir.
Bunun yanı sıra, çeşitli morarmalar ya da burun kanamalarının daha önceden olduğunun belirtilmesi halinde, cerrahi işlemlerden önce PTT yapılır.
Yapılan Testlerin Sonucu Ne Anlama Gelmektedir?
Uzamış PTT, pıhtılaşmanın beklenenden uzun süreceği anlamına da gelebileceği gibi farklı faktörlere bağlı olabilir.
Bu durum genellikle vücutta pıhtılaşma faktörü yetersizliğine veya vücutta bu işlevi gerçekleştiren organizmaların olumsuz etkilediğine işaret etmektedir.
Pıhtılaşma faktör yetersizliği sonradan ya da doğuştan kazanılmış olabilir.
Bu faktörlerden bazıları, K vitaminine bağlıdır. Bu durumda, karaciğer hastalığı olan kişilerde ya da K vitamini eksik olan kişilerde bir veya birden fazla faktör eksik olabilir.
Bazı durumlarda normal PTT’ler normal pıhtılaşma işlevini yerine getirmesine rağmen, bazı faktörler yetersiz durumda olabilir.
Normal değerlerin altına düşen değerlerde bu faktörlerin eksikliği PTT ile belirlenemez. Lupus antikoagülanı da PTT uzamasına neden oluşturmayabilir.
Lupus antikoagülanından endişelenmesi halinde, buna duyarlı bir PTT testi yapılır.
Farklı faktörlerin, örneğin faktör 8’in yükselmesi halinde PTT kısalabilir.
Farklı durumlarda ve komplikasyonlarda bu durumla karşı karşıya gelinebilir.
Bu tarz durumlarda süreç, PTT ile takip edilemez çünkü geçici bir durum söz konusudur.
Bu akut reaksiyona neden olan durumların ortadan kalkması halinde PTT değerleri normale döner.
Aynı zamanda kişilerde kalıtsal bir şekilde olan faktör eksikliği, üretilen faktör miktarını ve faktör fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Bu faktörlerden, Faktör 8 antikorları gibi karmaşık olarak yalnızca pıhtılaşmayı hedefleyen antikorlar vardır.
Bu antikor ya da trombositlerde yüzey üzerinde yer alan ve fosfolipit de denilen lupus antikoagülanı gibi spesifik olmayan inhibitörler şeklinde yer alabilir.
Bu fosfolipit yapıları pıhtılaşma sürecinde yer alarak önemli rol oynar.
PTT testlerinde kullanılan kimyasal maddeler fosfolipit yapılar içerdiğinden dolayı, bu antikorlar kanamadan çok tromboz olayı ile ilişki kurulduğundan dolayı doğrudan PTT süresini uzatabilirler.
PTT’nin uzadığı belli başlı durumlar vardır. Örneğin yeterli miktarda kan örneği toplanmadığı takdirde bu durum, PTT’yi uzatacaktır. Alınan kan örneğindeki antikoagülan ve kan oranı 9:1 oranında olmalıdır.
Bunun yanı sıra hematokrit seviyesi yüksek olan kişilerde PTT uzayabilir.
PTT süresinin uzamasına neden olan bir diğer durum, kan örneğinin fazla bekletilmesidir.
Kanın pıhtılaşma süresince bazı faktörler kendi kendini tüketir.
Aynı zamanda heparin kontaminasyonu da denen, heparin çözeltisi ile yıkanarak açık durumda tutulmaya çalışılan intravenöz setlerden örnek alınması da bu tarz durumlara sebebiyet verebilmektedir.
Heparin antikoagülan tedavisi de süreci uzatan faktörlerden biridir.
Çünkü hedeflenen PTT genelde hastanın tedavi öncesi düzeyinden yaklaşık 2,5 kat daha fazladır.
Lupus antikoagülanı, spesifik yapıda olmayan bir inhibitör PTT süresine veya lupus antikoagülanına duyarlı PTT’yi uzatarak normal plazma ile karıştırılarak düzelmez.
Kan örneğine fosfolipit eklendiğinde düzelir.
Coumadin antikoagülasyon tedavisi, PTT’yi uzatan nedenlerdendir.
Coumadin tedavisinin takip edilmesinde PTT kullanılmaz hatta kullanılması halinde coumadin olumsuz etki yaratabilmektedir.
Doğuştan edinilen faktör eksikliklerinde, bazı faktörlerin eksik olması kanamalara neden olabilir.
Temas faktörleri in vitro ortamlarda, PTT’yi yükseltmelerine karşın kanamaya neden olmadıkları bilinmektedir.
PTT uzaması şayet faktör eksikliğine bağlı ise, normal plazma ile karıştırıldıktan sonra düzelecektir.
Lösemi tedavisinde de PTT düzeyinin uzadığı bilinmektedir.
Spesifik inhibitörler nadir olarak görülmekle beraber, belli faktörlere saldırma eğilimindedir.
Hemofili A tedavisinde kullanılan faktör 8 almakta olan, ya da spesifik bir şekilde otoantikora maruz kalan kişilerde kanama bozukluğu olması durumunda spesifik bir inhibitör gelişebilir.
Bu spesifik inhibitör yüzünden PTT uzayabilir ya da farklı karışımlar yapılarak düzeltilemez.
Bilmem Gereken Farklı Konular Var Mı?
Hayatının herhangi bir zamanında heparin tedavisi alan kişilerde anormal PTT’nin araştırılması bir hayli zordur.
Genellikle hastada beklenmedik zamanlarda oluşan kanamalar ve pıhtılaşmalar olduğunda tedavi öncesinde farklı kanama ve hiperkoagülabilite testleriyle beraber aPTT testi de istenir.
Fakat bu mümkün değilse de o anki durumun geçmesi halinde bu testler uygulanır.
aPTT testiyle beraber farklı testler bir arada yapılabilir.
Trombin zaman testi(heparin kontaminasyonunu yok etmek amacı ile), fibrinojen testi ve trombosit sayımları aPTT testiyle birlikte gerçekleştirilen testlerdir. aPTT testi öncesinde, aşırı yağlı beslenmeden uzak durulması gerekmektedir.
Heparin Tedavi Süreci İçin PTT Şart Mıdır?
Bazı durumlarda heparin tedavisi için PTT şart değildir. Düşük molekül ağırlığına sahip heparin genellikle, derin ven trombozunun önlenmesi gibi farklı tedavi uygulamalarında kullanılacaksa izlenmesi gerekmez.
Aynı zamanda açık kalp cerrahisi gibi, yüksek dozlu heparin kullanılan durumlarda PTT duyarlılığını kaybeder ve pıhtılaşma olmaz. Yoğun antikoagülasyon düzeyinde PTT uygulamalarında ise APZ kullanılır.
Herkes PTT Testi Yaptırmalı Mıdır?
Kişilerde normalin üzerinde bir kanama ya da pıhtılaşma söz konusu değilse PTT testi yaptırmak gerekli değildir.
Hastaların tıbbi geçmişleri de göz önünde bulundurulduğunda, doktorları tarafından istenildiği takdirde cerrahi işlemler öncesinde asemptomatik hastalara uygulanır.
Bunun haricinde PTT testi rutin bir test olarak yapılmaz.
PTT Testi Sonucu Nasıl İstenen Düzeye Getirilir?
PTT sonucununu, K vitamini faktörünü etkileyen bir faktör bulunmadığı sürece, sonucu hayat tarzınızda yapacağınız değişiklikler ile değiştiremezsiniz.
Bu test sonucunda pıhtılaşma sisteminin normal ve sağlam olduğu kanıtlanır.
Doğrudan ya da dolaylı yollar sonucunda faktör eksikliğine bağlı olarak uzayan PTT uzamışsa, bunun altında yatan sorunları inceleyerek normale yakın bir düzeye çekilebilir.
Farklı hastalıklar sonucunda uzayan PTT’nin ise, doğal yollardan zaman içinde normal değerlere dönmesi beklenir.